Thursday, February 21, 2013

'Dikkat Polis Geliyor!' kampanyası destek bekliyor



'Dikkat Polis Geliyor!' kampanyası için destek ziyaretleri

İZMİR 20.02.2013
MAZLUMDER ve Baran Tursun Vakfı, yetkisini Polis Vazife ve Selehiyat Kanunu'ndan (PVSK) alan polis şiddetinin vahim sonuçlarının önüne geçmek için başlattığı “Dikkat Polis Geliyor' adı altındaki kampanyaya destek istemek amacıyla İzmir'deki siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.

Kampanya kapsamında 24-25 Ocak 2013 tarihinde Ankara’da, başta TBMM’de grubu bulunan siyasal partiler olmak özere bazı sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapılmıştı.

MAZLUMDER ve Baran Tursun Vakfı bu kez de, PVSK kaynaklı polis şiddetine karşı projeler üretmek, yol gösterici olmak ve PVSK’nin değiştirilmesi yönünde kamuoyunda duyarlılık yaratmak amacıyla İzmir’de görüşmeler yaptı.

İzmir’de ki görüşmeler; İzmir İl İnsan Hakları Kurul Başkanı ve Vali Yardımcısı Şükrü Kara, İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş, AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cahit Akay, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İzmir İl Eşbaşkanı Fuat Mikailoğlu, EMEP İzmir İl Başkanı Cabbar Demirci. TİHV İzmir Temsilciliğinden Coşkun Üsterci ve İHD İzmir Şube Başkanı Av. Adnan Kaya ile yapıldı.

Bu görüşmelere MAZLUMDER GİK üyesi Av. Mehmet Arif Koçer, Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun ve diğer mağdur ailelerden; öldürülen polis memuru Sinan Özkılınç’ın babası Emekli Polis Süleyman Özkılınç, İzmir Limontepe’de öldürülen Emrah Barlak’ın babası Nusrettin Barlak, amcası Mehmet Barlak, İzmir Karşıyaka’da vurularak ömür boyu sakat bırakılan Selami Atalay katıldı.

Ziyaret edilen kurumlarda, MAZLUMDER ve Baran Tursun Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği ’Dikkat polis geliyor!’ kampanyasının amacı ve süreci hakkında bilgiler verildi. Yapılan görüşmelerde kampanyanın esası olan PVSK 16. Maddesinde değişiklik yapılmasına dair hazırlanan yasa önerisine destek verilmesi talep edildi.

Görüşme gerçekleştirilen kurumlar kampanyayı destekleyeceklerine dair beyanda bulundu.


radikal.com

Cem'i vuran kurşuna 'kanuni kılıf'

21/02/2013
'Dur' ihtarına uymayan genci vuran polislerden birine takipsizlik verildi, diğerine 'yasal yetkisini yerine getirme' gerekçesiyle 2-2.5 yıl ceza istendi.

Haber: MESUT HASAN BENLİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı , Cem Aygün’ü öldürmekle suçlanan polisler hakkında sürdürdüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık şüpheli polislerden Olcay H. hakkında takipsizlik kararı verirken diğer şüpheli polis Fatih Yılmaz hakkında ‘ödül’ gibi bir ceza istedi. İddianamede Cem Aygün’ün, polisin dengesini yitirip düşerken ateşlenen silahından çıkan kurşunla hayatını kaybettiği ileri sürüldü. Kanuni görevini yerine getirdiği belirtilen polise 2-2.5 yıl ceza istendi.
Cem Aygün, Ankara’nın Keçiören ilçesinde 30 Ağustos günü polisin “dur” uyarısına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Ölüm olayıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli polisler Olcay H. ve Fatih Yılmaz hakkında soruşturma başlatmıştı. Savcılık sürdürdüğü soruşturmayı tamamladı.
Hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memuru Olcay H. hakkında takipsizlik kararı verilirken, diğer şüpheli polis Fatih Yılmaz hakkında ‘Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerle sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle adam öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı.
İddianamede şüpheli polis memurlarının, olay sabah saatlerinde olmasına rağmen, öğleden sonra saat 15.00’te gözaltına alındığı ve ertesi gün serbest bırakıldığı belirtildi. Soruşturmada şüpheli olan Olcay H. de tanık sıfatıyla iddianamede yer aldı. Polisin şüpheli iken verdiği ifade tanık ifadesi gibi iddianameye girdi.

Önce öldürücü olmayan bir yaralama
İddianamede polis memurlarının, yağma ve yaralama ihbarı üzerine Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittikleri belirtildi. Hastane önünde yapılan GBT kontrolü sırasında Cem Aygün’ün arandığı belirlenince gencin kaçmaya çalıştığı anlatıldı. Polislerin önce “dur” ihtarı yaptığı, ardından havaya uyarı ateşi açtıkları belirtilerek “Şüpheli, Cem Aygün’ün 5 numaralı binadan 7 numaralı binanın bahçesine 5 metrelik yükseklikten atlayarak kaçmaya devam etmesi üzerine, yakalamaya yönelik olarak, ölenin öldürücü olmayan bölgesini hedef almak suretiyle bir kez ateş ederek yaralamıştır” denildi.

Dengesini yitirdi
Cem Aygün’ün yaralanmasına rağmen kaçmaya devam ettiği belirtilen iddianamede “Şüphelinin mescidin bulunduğu 7 numaralı binaya ulaşmak için kaldırımı kullanarak, bina bahçesine inen dik, üzeri örtülü, dar koridor şeklindeki merdivenlerden elinde ateşlemeye hazır, namlusunda mermi sürülü olduğu silahı olduğu halde koştuğu sırada
merdivenin son üç basamağında dengesini kaybederek sırtüstü düştüğü anda silahın bir kez daha ateşlenerek, çıkan merminin aynı bahçe içerisinde bulunan Cem Aygün’e isabet edip ikinci kez yaraladığı, gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği anlaşılmıştır” denildi.
İddianamede, şüpheli polisin, Cem Aygün’ü etkin direnmesine karşı yakalamak için Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu uyarınca sahip olduğu zor kullanma ve silah kullanma yetkisini, ihtar, ikaz atışı yaparak kademeli olarak kullandığı belirtilerek şöyle devam edildi:

İkinci ateş öldürücü

“Cem Aygün’ün birinci atış sonrası oluşan yaralamasıyla yavaşlamasına rağmen kaçmaya devam etmesi üzerine, devam eden takibinde, şüphelinin, kapalı tünel şeklinde dar, dik inişli merdivenlerden koşarak inişi sırasında elinde ateşlemeye hazır halde bulunan tabancayı taşıması hususunda yeterli dikkat ve tedbiri göstermemesi nedeniyle dengesini kaybederek düştüğü sırada elinde bulunan tabancanın ikinci kez ateş alarak Cem Aygün’ün ikinci kez yaralanması ve sonucunda hayatını kaybetmesine sebebiyet vermiştir.”
İddianamede, polisin yasal yetkisini kullandığı da vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi: “Şüphelinin, TCK’nın 24/1. maddesinde düzenlenen ‘kanun hükmünü yerine getirme’ye ilişkin hukuka uygunluk nedeni sınırlarını taksirle aşmak suretiyle, ‘ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerle sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle adam öldürme’ suçu işlendiği anlaşılmıştır.”
Savcılığın talep ettiği maddelere göre şüpheli polise 2 ile 2.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcılık ayrıca olaydan sonra el konulan şüpheli polisin silahının da iade edilmesini talep etti.

Fiziken mümkünmüş
Hazırlanan bilirkişi raporunda, polisin takip sırasında düştüğü yerde ateşlenen silahının Cem Aygün’ü vurmasının ‘isabeten ve fiziken mümkün olduğu’ da belirtildi.