Friday, October 2, 2015

Salih Müslim: ‘Esad rejiminin çöküşü bir felaket olur’ – Patrick Cockburn

Salih Müslim, Patrick Cockburn’a Rusya’nın Suriye’deki hava operasyonları başlamadan önce verdiği röportajda, Esad rejimini desteklemediklerini ancak Şam yakınındaki İslamcı grupların çok daha büyük bir tehlike oluşturduklarını söyledi
ceviri-resmi
Salih Müslim, IŞİD ve ve El Kaide bağlantılı gruplar tarafından Esad rejiminin devrilmesi dünya için bir felaket olacaktır diyor.
Müslim, The Independent’tan Patrick Cockburn’a verdiği röportajda “Eğer rejim selefiler (İslamcı militanlar) tarafından yıkılırsa bu herkes için bir felaket olacaktır” dedi.
Müslim, Esad rejiminin daha kabul edilebilir bir seçenekle değiştirilmesini desteklediklerini ancak birçok yönden Şam’a yaklaşmış bulunan IŞİD ve diğer İslamcı grupların çok daha büyük bir tehlike oluşturduklarını söyledi. Müslim, kısa süre önce kuzeydoğudaki Haseke kentine yönelen IŞİD saldırısının hem rejim güçlerini hem de YPG’yi hedef almasına rağmen YPG’nin rejim güçleriyle işbirliği yapmadığını söylüyor.
Daha önceden rejim tarafından marjinalleştirilen ve ayrımcılığa uğrayan Suriye Kürtleri son bir sene içinde Suriye savaşının en temel aktörlerinden biri haline geldi. Ocak ayında ABD’nin hava desteğiyle 4,5 aylık bir kuşatmadan sonra IŞİD’i Kobanê’de ağır bir yenilgiye uğrattılar ve o zamandan beri ilerlemelerini sürdürüyorlar. Müslim, Esad’ın hakimiyetine son vermek istediklerini ama asıl düşmanlarının IŞİD olduğunu söylüyor.
“Bizim temel amacımız IŞİD’i yok etmektir. Tek bir IŞİD militanı hayatta kaldığı sürece kendimizi evimizde güvende hissedemeyeceğiz” diyor Müslim. Tehdit sadece onlardan gelmiyor, Nusra, Ahrar’uş Şam gibi El Kaide klonları da tehdit unsuru: “Hepsinin mentalitesi aynıdır.”
Salih Müslim, Türkiye’nin güneyinde Rojava adlı Kürt bölgesini yöneten Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) başkanı. 64 yaşında tıknaz, son derece canayakın bir adam. Görüşmenin başında yarım yamalak İngilizcesi nedeniyle özür dilediğini söylemesine rağmen, İngilizcesinin son derece akıcı olduğunu fark ediyorum. Bu durumu İngiltere’de bir yıl İngilizcesini geliştirmek için kalması ve Suudi Arabistan’da bütün çalışanların İngilizce konuştuğu bir firmada 12 yıl petrol mühendisi olarak çalışmasıyla açıklıyor.
2012’de Suriye ordusunun Kürt bölgelerinden çıkışıyla başlayan, Kürtlerin kısa sürede unutulmuşluktan kurtulup, Suriye’nin en önemli gücü haline gelme sürecinin hızının kendisini hala şaşırttığını söylüyor. Yüksek disipline sahip, kararlı YPG savaşçıları bu sene içinde Kobanê’de, Tel Abyad ve Haseke’de IŞİD’e karşı zaferler kazandılar. Bu süre içinde IŞİD Suriye ve Irak ordusuna ise ağır kayıplar verdirdi.
Müslim ve PYD’nin diğer yöneticileri YPG güçlerinin gelecekteki ilerleyişi konusunda önemli bir karar almanın eşiğindeler. Kobanê ve çevresindeki 380 köyü IŞİD’den temizleyen YPG şu anda Fırat nehrinin doğu yakasına kadar ilerlemiş durumda. IŞİD’in Türkiye sınırıyla geriye kalan tek temas noktası olan, Halep’in kuzeyinde stratejik öneme sahip Cerablus’un çok yakınındalar. Türkiye YPG konusunda çok ihtiyatlı. Kendi etkisi altındaki rejim karşıtı güçler tarafından kontrol edilecek bir “güvenli bölge” kurmaya da çok istekli. Bu tampon bölgeyle IŞİD’i kendi sınırlarından uzak tutmak ama daha önemlisi Kürtlerin Batı’ya doğru ilerlemesini durdurmak istiyor.
Salih Müslim bu bölgedeki durumun böyle devam edemeyeceğini çünkü IŞİD’in bölgedeki sivil Kürtlere saldırdığını söylüyor. Sadece bir önceki gün, nüfusunun yüzde 30’u Kürt olan Münbiç kasabasında 300 Kürdün IŞİD tarafından evlerini terk etmeye zorlandığını ve 7 sivilin de öldürüldüğünü anlatıyor. 150 Kürdün de aynı tehdit altında olduğunu ekliyor.
Salih Müslim YPG’nin sadece Kürtleri korumadığının, bütün Suriye halklarının IŞİD tarafından tehdit edildiğini önemle vurguluyor. Fırat’ın batısında, Halep’in kuzey bölgesinde yaşayan insanlar YPG’yi yardıma çağırırlarsa, YPG’nin bu çağrıyı yanıtsız bırakmayacağını anlatıyor. Buna ek olarak Kürtlerin yalıtılmış ve bu nedenle tehdit altında olan Kürt bölgesi Afrin’e bir yol açmak istediklerini söylüyor.
ABD’nin bu bölgeyi IŞİD’den temizlemek istediğini de aktarıyor. Müslim’e göre bunu gerçekleştirmenin ideal yöntemi hava desteği olan kara birlikleri. Ancak ABD henüz bu seçenekle ilgili, YPG’ye hava desteği verme konusunda bir karar vermiş değil, çünkü Türkiye’yi gücendirmek istemiyor. Ancak Suriye’deki silahlı muhaliflerin neredeyse tamamı IŞİD ve El Kaide bağlantılı örgütler tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle ABD, hava kuvvetleri ile YPG kara güçlerinin arasındaki verimli işbirliğine de bir zarar vermek istemiyor.
Kürtlerin daha fazla ilerlemesine Türkiye nasıl bir tepki verecek? Türkiye, Suriye ile olan sınırında, Rojava’da, bir Kürt devletinin ortaya çıkması nedeniyle zaten alarm halinde. PYD’nin gerçekte 1984’ten beri kendisine karşı bir gerilla savaşı yürüten PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) Suriye kolu olduğunu biliyor. Salim Müslim, “Türkiye’nin bir işgale yelteneceğini sanmıyorum ama eğer yaparsa bu başına büyük dertler açacaktır” diyor.
YPG, hem Irak hem de Suriye’de ABD’nin en önemli ve en güçlü müttefiki olmasına rağmen, ABD Suriye Kürtleriyle yaptığı işbirliğini nereye kadar ilerleteceği konusunda bir ikilem içinde. Müslim, Amerikalıların YPG’ye şimdiye kadar silah ve cephane desteğinde bulunmadıklarını söylüyor.
Amerikalıların, Türkiye ile Temmuz ayında imzaladıkları, İncirlik Üssü’nün ABD’ye açılması ve Türklerin de IŞİD karşıtı kampanyaya katılmalarını içeren anlaşmanın, Suriye Kürtlerine verdikleri desteği azaltmayacağı konusunda tekrar garanti verdiklerini söylüyor.
Bu anlaşma neticesinde Türkler IŞİD’e karşı bir iki, güneydoğu Türkiye ve kuzey Irak’taki PKK hedeflerine ise yüzlerce saldırı düzenlediler. Müslim, kuzey Irak’taki PKK varlığının IŞİD’le savaşmakta olduğunu, bu nedenle Türkiye’nin hava saldırılarının sadece İslamcı militanların işine yaradığını aktarıyor. Amerikalı yetkililerin verdiği garantilerin kendisini tamamen rahatlatmadığını, Türk-ABD anlaşmasının kamuoyuna açıklanmayan yanlarının kendisini kaygılandırdığını söylüyor.
Konuşma boyunca, Müslim, durumun kafa karıştırıcı olduğunu söylemesine rağmen karşıt güçler arasında çatışmalarda uzlaşma yaratma konusunda çok yetenekli. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) ve KDP başkanı Mesut Barzani ile yaptığı bir toplantıdan henüz yeni dönmüştü. Barzani de kuzey Suriye’de bir oldubitti ile Kürt devleti kurulması konusunda derin kaygılar taşıyor. KBY, Rojava’ya karşı zaman zaman ambargo uyguluyor. Bazen Rojava’ya geçmek isteyen kamyonlar KBY’nin emriyle sınırda haftalarca bekletiliyor. Müslim’e göre iki Kürt bölgesi arasındaki sınır KBY’li yetkililerin keyfine göre açılıyor veya kapanıyor.
Rus birliklerinin Suriye savaşına katılması ile ilgili raporlar konusunda kuşkulu. Geçen ay Moskova’da olduğunu ve Rus yetkililerinin kendisine Rusya’nın böyle bir şeye kalkışmayacağını kesin bir dille söylediklerini aktarıyor. “Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov bana savaşa bulaşmayacaklarını söyledi” diyor.
Nihai zafere kadar IŞİD’le savaşmaya kararlı olmasına rağmen Müslim Suriye’de çözümün uzlaşmadan geçtiğine inanıyor.
“En sonunda politik bir çözüm olacaktır. Hiçbir taraf karşıtını tam anlamıyla yok edemez.”