Sunday, March 24, 2013

‘Türkiye’de korku sistemi var’


'Türkiye'de korku sistemi var'

JALE ÖZGENTÜRK

 Ekonomi / 24/03/2013
Dünyanın en etkili 20 ekonomisti arasında sayılan Türkiye kökenli MIT Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye’de hukuk ve yargı sisteminde büyük sorunların olduğunu belirterek “Türkiye’de korku sistemi var” diyor.
Daron Acemoğlu, ABD’nin saygın üniversitelerinden MIT’nin Türkiye kökenli ekonomi profesörü. Dünyanın 20 ekonomisti arasında sayılıyor. 2005’te ekonomi bilimine yaptığı katkılardan dolayı Nobel’in öncüsü olarak tanımlanan John Bates Clark madalyasıyla ödüllendirildi.
Harvard’dan meslektaşı James A. Robinson’la birlikte yazdığı “Uluslar neden başarısız olur?” başlıklı kitabıyla da artık dünyada daha çok tanınan bir isim. Kitabı beğenmediğini söyleyen Bill Gates’le yaşadığı polemikle de gündemde…
Acemoğlu, önceki gün Kadir Has Üniversitesi’nin bilim ve eğitim alanında “üstün başarı” ödülünü almak için İstanbul’daydı. Tören sonrası bir araya geldik ve dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendirdik. “Türkiye ekonomisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? 2023 için oluşturulan hedeflere ulaşabilir mi?” sorusuyla başladık sohbete. Yanıtı şöyle oldu:
“Hayır. Bu hedeflerin hepsi yapmacık. Perspektif olarak Türk ekonomisinin büyüklüğüyle ilgili hedefler koymak yanlış. Önemli olan Türk insanının kaynaklarıyla ilgili hedefler koymak. Türk ekonomisi büyümüş ama Türk insanı fakir, kim takar! Hedefler fakirliği ortadan kaldırmaya yönelik olmalı.”
Türkiye’nin problemlerinin Avrupa’dan daha zor olduğunu belirten Acemoğlu, bu görüşlerini de şöyle anlatıyor:
“Türkiye’nin sorunları çözülmeyecek sorunlar değil ama çok daha zor. Bizim tüm kurumlarımızı kuvvetlendirmemiz lazım. Bir tek ekonomi değil. Hukuk devleti hâlâ Türkiye’de yok. Yargı kurumları çok kötü durumda. Eğer bir hükümet her istediğini yapabiliyorsa, bu hukuk devletinin olmadığını gösterir.”
Başkanlık sistemine hukuk devleti olmadan geçilirse yanlış olacağını anlatan Acemoğlu, “Türkiye’de diğer problemler hâlâ aktifken hukuk devletinin olmadığı ortamda başkanlık sistemine geçersek bu belki de hukuk devletinin gelmesini daha fazla geciktirir” diye konuşuyor.
Gelişme para dağıtarak olmaz

Bill Gates kitabınızı beğenmediğini açıkladı. Niye böyle bir çıkış yaptı?

Herkes kitabımı beğenecek diye bir şey yok. Çok isterdim ama. Bill Gates’in eleştirilerinin bir kısmı şundan geliyor: Bizim kitabın negatif olarak dokunduğu kesim; gelişmenin, ekonomik büyümenin bir mühendislik problemi biçiminde analiz edilerek çözüleceğine inanan kesim. Bu kesim “Biz çok zekiyiz. Fonlarımızdan bu probleme yeterince para akıtır, bu şekilde gelişme problemini çözeriz” diyor.

Özerk kurumlar tehlikede


Özerk kurumların tehlikede olduğuna inanan Acemoğlu, “Türkiye’de kurumlar ekonomisinden kumanda ekonomisine mi geçiyoruz?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor:
Son 20 yıla baktığımızda Merkez Bankası’nın özerkliğinin çok yararlı bir şey olduğu görülüyor. Çünkü politikacılarda ellerindeki kudreti kötü kullanma eğilimi var. Türkiye ne yazık ki Kemal Derviş reformları sırasında bile tam özerkliğe geçemedi. Yarı özerk oldu. Bu da yıpranıyor. Buna benim çok az sempatim var. Merkez Bankası şu anda direniyor. Bu yüzden de saygım çok büyük.
Barış yatırımları arttırır

Türkiye’de bulunduğu günlerde yaşanan yeni barış sürecini de değerlendiren Acemoğlu, bu konudaki sorularımızı kısaca şöyle yanıtlıyor:
·         Türkiye şu anda ben kulvara çıkıp koşacağım, başka ülkelerden de hızlı koşacağım diyor. Ama koşarken de kollarından birini arkasına bağlamış. Bir ülkenin dörtte birini kullanmadan büyümeye çalışılırsa, bu sağlıklı büyüme olmaz.
·         Kürt bölgesinde bir tek iç savaş dursun demek yeterli mi? Problemler ortadan kalkacak mı? Hayır. Ancak her şeyden önemlisi bundan önceki gibi iki adım ileri, iki adım geri yapılmasın.
·         Barışla birlikte yatırımlar kesinlikle artar ama bunun yapılması bir-iki senelik iş değil. Ancak barış geldiği anda büyük bir potansiyel var.

Türkiye’de sorunların çözümü için geniş bir koalisyon görüyor musunuz, sorusuna ise Acemoğlu şu ilginç yanıtı veriyor:
“Görüyorum. Türkiye’de gördüğüm pozitif bir şey, insanlar politikayla çok daha ilgili. Bazı açılardan özgür hissediyorlar kendilerini. Negatif gördüğüm şey ise Türkiye’de hâlâ bir korku sistemi var. İnsanlar ne hükümete ne de yargıya güveniyor. İş dünyasında hükümeti kızdıracak bir şey yapmak riskli görünüyor.”