'Dikkat Polis
Geliyor!' kampanyası için destek ziyaretleri
İZMİR 20.02.2013
MAZLUMDER ve Baran
Tursun Vakfı, yetkisini Polis Vazife ve Selehiyat Kanunu'ndan (PVSK) alan polis
şiddetinin vahim sonuçlarının önüne geçmek için başlattığı “Dikkat Polis
Geliyor' adı altındaki kampanyaya destek istemek amacıyla İzmir'deki siyasi
parti ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
Kampanya
kapsamında 24-25 Ocak 2013 tarihinde Ankara’da, başta TBMM’de grubu bulunan
siyasal partiler olmak özere bazı sivil toplum örgütleriyle görüşmeler
yapılmıştı.
MAZLUMDER ve Baran
Tursun Vakfı bu kez de, PVSK kaynaklı polis şiddetine karşı projeler üretmek,
yol gösterici olmak ve PVSK’nin değiştirilmesi yönünde kamuoyunda duyarlılık
yaratmak amacıyla İzmir’de görüşmeler yaptı.
İzmir’de ki
görüşmeler; İzmir İl İnsan Hakları Kurul Başkanı ve Vali Yardımcısı Şükrü Kara,
İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş, AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cahit Akay, Barış
ve Demokrasi Partisi (BDP) İzmir İl Eşbaşkanı Fuat Mikailoğlu, EMEP İzmir İl
Başkanı Cabbar Demirci. TİHV İzmir Temsilciliğinden Coşkun Üsterci ve İHD İzmir
Şube Başkanı Av. Adnan Kaya ile yapıldı.
Bu görüşmelere
MAZLUMDER GİK üyesi Av. Mehmet Arif Koçer, Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet
Tursun ve diğer mağdur ailelerden; öldürülen polis memuru Sinan Özkılınç’ın
babası Emekli Polis Süleyman Özkılınç, İzmir Limontepe’de öldürülen Emrah
Barlak’ın babası Nusrettin Barlak, amcası Mehmet Barlak, İzmir Karşıyaka’da
vurularak ömür boyu sakat bırakılan Selami Atalay katıldı.
Ziyaret edilen
kurumlarda, MAZLUMDER ve Baran Tursun Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği ’Dikkat
polis geliyor!’ kampanyasının amacı ve süreci hakkında bilgiler verildi.
Yapılan görüşmelerde kampanyanın esası olan PVSK 16. Maddesinde değişiklik
yapılmasına dair hazırlanan yasa önerisine destek verilmesi talep edildi.
Görüşme
gerçekleştirilen kurumlar kampanyayı destekleyeceklerine dair beyanda bulundu.
radikal.com
Cem'i vuran
kurşuna 'kanuni kılıf'
21/02/2013
'Dur' ihtarına
uymayan genci vuran polislerden birine takipsizlik verildi, diğerine 'yasal
yetkisini yerine getirme' gerekçesiyle 2-2.5 yıl ceza istendi.
Haber: MESUT HASAN
BENLİ
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı , Cem Aygün’ü öldürmekle suçlanan polisler hakkında sürdürdüğü
soruşturmayı tamamladı. Savcılık şüpheli polislerden Olcay H. hakkında
takipsizlik kararı verirken diğer şüpheli polis Fatih Yılmaz hakkında ‘ödül’
gibi bir ceza istedi. İddianamede Cem Aygün’ün, polisin dengesini yitirip
düşerken ateşlenen silahından çıkan kurşunla hayatını kaybettiği ileri sürüldü.
Kanuni görevini yerine getirdiği belirtilen polise 2-2.5 yıl ceza istendi.
Cem Aygün, Ankara ’nın Keçiören
ilçesinde 30 Ağustos günü polisin “dur” uyarısına uymadığı gerekçesiyle açılan
ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Ölüm olayıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, şüpheli polisler Olcay H. ve Fatih Yılmaz hakkında soruşturma
başlatmıştı. Savcılık sürdürdüğü soruşturmayı tamamladı.
Hazırlanan
iddianamede, şüpheli polis memuru Olcay H. hakkında takipsizlik kararı
verilirken, diğer şüpheli polis Fatih Yılmaz hakkında ‘Ceza sorumluluğunu
kaldıran nedenlerle sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle adam öldürme’
suçlamasıyla dava açıldı.
İddianamede
şüpheli polis memurlarının, olay sabah saatlerinde olmasına rağmen, öğleden
sonra saat 15.00’te gözaltına alındığı ve ertesi gün serbest bırakıldığı
belirtildi. Soruşturmada şüpheli olan Olcay H. de tanık sıfatıyla iddianamede
yer aldı. Polisin şüpheli iken verdiği ifade tanık ifadesi gibi iddianameye
girdi.
Önce öldürücü
olmayan bir yaralama
İddianamede polis
memurlarının, yağma ve yaralama ihbarı üzerine Keçiören Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’ne gittikleri belirtildi. Hastane önünde yapılan GBT kontrolü
sırasında Cem Aygün’ün arandığı belirlenince gencin kaçmaya çalıştığı
anlatıldı. Polislerin önce “dur” ihtarı yaptığı, ardından havaya uyarı ateşi
açtıkları belirtilerek “Şüpheli, Cem Aygün’ün 5 numaralı binadan 7 numaralı
binanın bahçesine 5 metrelik yükseklikten atlayarak kaçmaya devam etmesi
üzerine, yakalamaya yönelik olarak, ölenin öldürücü olmayan bölgesini hedef
almak suretiyle bir kez ateş ederek yaralamıştır” denildi.
Dengesini yitirdi
Cem Aygün’ün
yaralanmasına rağmen kaçmaya devam ettiği belirtilen iddianamede “Şüphelinin
mescidin bulunduğu 7 numaralı binaya ulaşmak için kaldırımı kullanarak, bina
bahçesine inen dik, üzeri örtülü, dar koridor şeklindeki merdivenlerden elinde
ateşlemeye hazır, namlusunda mermi sürülü olduğu silahı olduğu halde koştuğu
sırada
merdivenin son üç
basamağında dengesini kaybederek sırtüstü düştüğü anda silahın bir kez daha
ateşlenerek, çıkan merminin aynı bahçe içerisinde bulunan Cem Aygün’e isabet
edip ikinci kez yaraladığı, gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği
anlaşılmıştır” denildi.
İddianamede,
şüpheli polisin, Cem Aygün’ü etkin direnmesine karşı yakalamak için Polis
Vazife ve Salahiyetleri Kanunu uyarınca sahip olduğu zor kullanma ve silah
kullanma yetkisini, ihtar, ikaz atışı yaparak kademeli olarak kullandığı
belirtilerek şöyle devam edildi:
İkinci ateş
öldürücü
“Cem Aygün’ün
birinci atış sonrası oluşan yaralamasıyla yavaşlamasına rağmen kaçmaya devam
etmesi üzerine, devam eden takibinde, şüphelinin, kapalı tünel şeklinde dar,
dik inişli merdivenlerden koşarak inişi sırasında elinde ateşlemeye hazır halde
bulunan tabancayı taşıması hususunda yeterli dikkat ve tedbiri göstermemesi
nedeniyle dengesini kaybederek düştüğü sırada elinde bulunan tabancanın ikinci
kez ateş alarak Cem Aygün’ün ikinci kez yaralanması ve sonucunda hayatını
kaybetmesine sebebiyet vermiştir.”
İddianamede,
polisin yasal yetkisini kullandığı da vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:
“Şüphelinin, TCK’nın 24/1. maddesinde düzenlenen ‘kanun hükmünü yerine
getirme’ye ilişkin hukuka uygunluk nedeni sınırlarını taksirle aşmak suretiyle,
‘ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerle sınırın kast olmaksızın aşılması
suretiyle adam öldürme’ suçu işlendiği anlaşılmıştır.”
Savcılığın talep
ettiği maddelere göre şüpheli polise 2 ile 2.5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Savcılık ayrıca olaydan sonra el konulan şüpheli polisin silahının da iade
edilmesini talep etti.
Fiziken mümkünmüş
Hazırlanan
bilirkişi raporunda, polisin takip sırasında düştüğü yerde ateşlenen silahının
Cem Aygün’ü vurmasının ‘isabeten ve fiziken mümkün olduğu’ da belirtildi.