Suriye Devlet
Başkanı Esad, ülkenin Fransa'dan kurtuluşunun yıl dönümünde Suriye'deki
gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Esad Erdoğan'ın Suriye'ye de
yansımaları olan Kürt politikasını değerlendirdi.
Suriye Devlet
Başkanı Beşar Esad, Suriye'nin 1946 yılında Fransa'dan bağımsızlığını ilan
etmesinin yıl dönümünde Suriye'nin devlet televizyonu El İhbariye'ye ülkedeki
son durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye'in
komşularla sıfır sorun politikasının başarısızlığa uğradığını belirten Beşar
Esad, Erdoğan'ın Suriye meselesine dair yürütüğü Kürt politikasını
değerlendirdi.
İşte Esad'ın o
açıklamaları:
Türkiye Kürt sorunu konusunda bir kriz
yaşayacak gibi görünüyor. Erdoğan’ın Kürtlere devlet kuracağı, bazı ödünler
vereceği ve Türkiye’nin bölüneceğinden söz ediliyor. Başkanlık karşılında bir
Kürt devleti kurulması söz konusu. Suriye’deki durum ve özellikle Kürtlerin
durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan şahsi çıkarları için tüm ülkesini
feda etmeye hazır. Bu doğru ve cevabı sorunun içinde yatıyor.
Suriye’deki Kürtlere gelince, bu konuda her
zaman söylediğim sözleri söyleyeceğim.
Suriye’deki Kürtler Suriye dokusunun doğal
bir parçasıdır ve bu coğrafyada Türkler, Araplar ve Farisiler gibi asırlardır
yaşıyorlar. Konuk ya da geçici göçmen değiller. Suriye’deki Kürtlerin çoğunluğu
Suriyeli vatanseverlerdir. Fakat her toplumda şahsi çıkarları için belli
başlıklar kullanan oportünistler bulunuyor. Bu nedenle kendine Kürt Partisi
adını veren gruplarla karşılaştık. Bu gruplar Kürt davası veya Kürtlerin
Suriye’de ezildikleri gibi söylemler kullandı. Bunların tümü asılsızdır. Daha
önce Kürtlere vatandaşlık verilmesinden bahsettiler. İki yıl önce yaklaşık 110
bin Kürde vatandaşlık verildi. Daha sonra anadil konusunu gündeme getirdiler.
Devlet birkaç ay önce Kürtçe dili ve edebiyatının Suriye’deki Edebiyat
Fakültelerinde okutulmasını kararlaştırdı. Fakat ulusal arenada yer bulmak
amacıyla her zaman kullanacak yeni şeyler bulacaklardır. Bu durum endişe verici
değil. Çünkü çoğunluk Suriye vatanının yanındadır. Kürtlerin Suriye devriminde
sömürgeciliğe karşı mücadelenin her aşamasında oynadığı rolden ise hiç söz
etmeyeceğim ve bugünkü durumlara değineceğim. Bir araya geldiğim şehit
ailelerinin çoğunluğu Kürt. Onların Kürt ayda Arap olduklarını bilmiyordum
çünkü bu konuyla ilgilenmiyorum. Konuşmalarımız sırasında Kürt olduklarını
belirtiyorlar. Vatana inanmayan ve bölünme için çalışan biri hayatını ya da
evlatlarının hayatını bu vatana feda edebilir mi? Bu sözler mantıksız.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu hassas konudan söz
ederken Türkiye hükümetinin politikalarında birçok kartı kullandığına tanık
olduk. Fakat Kürt kartının Erdoğan’ın elindeki son kart olduğundan ve
kolaylıkla vazgeçmeyeceğinden söz ediliyor. En azından Suriye’deki hedeflerini
gerçekleştirmek için daha çok gaddarlaşacağı söyleniyor. Bu aşamada çözüm
çabaları harcanıyor. Suriye yönetimi bu konuyu ne kadar takip ediyor. Bu
ülkeyle karşı karşıya gelme ihtimaline karşı planı nedir?
Cumhurbaşkanı: Bu konu çok önemli ve basite
indirgenemez. Erdoğan’ın iç ve dış hedefleri var.
Erdoğan’ın dış hedefi Suriye’dir. Suriye’yi
bu konuda zor durumda bırakmaktır. Fakat Suriye’deki Kürt konusu tarihi
ilişkiler açısında Türkiye’dekinden çok farklıdır.
Suriye’de bir kardeşlik ve uyum bulunuyor.
Kürtler konusunda gündeme getirilenler yıllarönce bazı oportünistler tarafından
Suriye’de gündeme gelmişti. Kürtlerle ilişkilerimiz Türkiye’deki Kürt hakları
için mücadele eden
Kürt partileri dâhil her zaman iyi olmuştur.
Erdoğan’ın diğer hedefi ise içe dönüktür.
Türkiye içinde sıfır komşu, sıfır bakış açısı, sıfır dost, sıfır ahlak, sıfır
güvenilirlik, sıfır politika ve her yönde sıfırla birlikte tam bir soruna
dönüşen komşularla sıfır sorun politikası konusunda destekçilerinin safında
bile başarısızlıklara uğramıştır. Türkiye’deki geniş Kürt kitlelerin oylarından
yararlanma ve geniş yetkilere sahip olacağı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak
amacıyla anayasanın kabulü yönünde Kürt sorununu kullanmıştır. Bu nedenle bu
konuyla ilgileniyoruz. Çünkü herhangi bir komşu ülkede yaşananlar bizi olumlu
ya da olumsuz şekilde etkileyecektir. Fakat Erdoğan’ın Kürtler konusunda
güvenilir olmaması dışında bu yönde hiçbir endişemiz yok. Suriye ve Türkiye
sahasında çalışan dost Kürt güçler Erdoğan’a güvenmediklerini bize aktardılar.